Nerede olduğunu bulamıyorum. Oysa hep bilirdim. Hep bilip ya
da sonradan öğrenip bildiğimi düşünürdüm. Bu sefer bulamıyorum. İçimde bir şey
kayıp gibi. Bu her zaman değil ama zaman zaman beni çok huzursuz ediyor. Uzaklara
bundan bakıyorum. İçimden seninle konuşamamaya başladım. Sanırım beni en çok
zorlayan bu oluyor. Hayatım her zaman
zorlu dönemeçlerden geçiyor. O dönemeçler yol ayrımı barındırabiliyor da
içinde. Ama sen yokken o da olmuyor. Seninle konuşamadan ayrılamadığım yollarla
dolu geçmişim. Ve geleceğim. Bu sefer bulamıyorum.
Sana anlatmak istediklerimi de biriktiremiyorum. Mesela eskiden
gün içinde kafamı meşgul eden her ayrıntı belli bir süzgeçten geçtikten sonra
sana anlatılmaya değer olanlar sırasına giriyorlardı. Şimdi hayatımda sana
anlatamayacağım şeyler bile var. Anlatmayı istesem bile anlatamayacaklarım da var üstelik.
Yani evet şükrediyorum, yine de şükrediyorum ve beni
affetmesini diliyorum bu fani telaşlarım için. Ama bu aralar ettiğim şükür bile
eksik sanki. Dolu bir teşekkür edemiyorum çünkü içimden alınmış bir minnet
duygusu da var. Sen yoksun diye minnetsiz olma hali.
Ne istediğimi bilmiyorum. Seninle konuşsak ne istediğimi ben
yine bilmem ama en azından kafam daha net olur. Yani diyorum ne isteyip
istemediğimi umursamam. Ama.. seninle konuşmayı da tam olarak istemiyorum
artık. Yani diyorum ya, ne istediğimi gerçekten bilmiyorum.
Her şeyin başı sağlık, bunu unutmamam gerekiyor, onu
biliyorum. Bu fani telaşlarım için beni affet.