Manşet

3 Mart 2015 Salı

güneş vardı, hava güzeldi.



yazamamak düşünememek gibi bazen. yazmamak düşünmemek gibi değil ama. insan bazen düşünmek isteyebilir. istemeyedebilir. bu gece o gece. bu gün o gün. elbet bir an olacaktı ve elini nereye koyacağını şaşıracaktın. bacaklarını yerde zor tutacaktın. bu hoşlandığı çocuğu tüm ders aralarında göz hapsine alan kız çocuğunun farkedildiğini fark etme anı gibi. bu o çocuğun kızın telefon numarasını istemesi gibi. ilerleyen yaşlarda bu belki umutsuz hasta olan yaşlı adamın destek ünitesi olmadan nefes almaya başlaması gibi. oysa hayat güzel. ne umutsuz hasta var ortada, ne umutsuz kız çocuğu. ama bu bazen, bazen işte..

insan bir şeye heyecanlanmak isteyebilir. istemeyedebilir tabi bu ona kalmış. ama heyecan güzel bir şeydir. yıllardır açmayan çiçeğin tomurcuk vermesi beni heyecanlandırabilir. en sevdiğin grubun konserine gidecek olman seni heyecanlandırabilir. bizi heyecanlandıran şeyler farklı olabilir ama bu aynı şeye aynı anda heyecanlanmak gibi.

bir şarkı dinlersin. radyoda çalan şarkı değildir duyduğun ama. insan bir şarkının içinde başka bir şarkıyı duyabilir. duymayadabilir tabi ama gözlerinin kör olması lazım duymamak için. bakan gözlerinin değil, gören gözlerinin hepsinin.

ben bedenimden çok çıktım ağladım arka odada, ben bedenimden bir çıktım dans ettik senle sokakta. bedenimden çıkmak istemediğim de oldu arada.

-ben burayı çok sevdim en sevdiğim, sevmek böyle bir şey değil öğrendim. sözlerim seni yanıltmasın ama.



DEVAMI...