Çünkü biz ceza kavramı üzerine böyle şeyler düşünüyoruz ve ceza gibi hukuk okuyoruz. Sevgisiz kalmış insanlara acıyoruz ve herkesi bir ömre yetecek kadar sevmek istiyoruz.
O gün sana “bak perdelerini kaldırdın işte!” deseydim belki sen bunu da hatırlayıp unutmuş gibi yapardın ama ben bunu sana demiş olurdum. Bazı cümleler hiçbir şeyi değiştirmez ama hafızalarımıza “anı” ekler. Hafızalarımıza anı eklenince bizler daha ağır oluruz. Sonra mesela sevdiğimiz biri bize verdiği değerden söz açtığında içimizde bir ceylan seke seke çaydan geçebilemez. Çünkü o anılar bizi ağılaştırdıktan sonra bizim olaylara verdiğimiz tepkiler değişmese bile olaylar karşısında hissettiğimiz şeyler değişir. Acı eşiğimiz yükselir bir kere o kesin. Kadınların acı eşiği her zaman erkeklerinkinden yüksektir, acı hafızaları ise yoka yakın. Sen sırf bunu bildiğin için jilet sanatında ustasın. Söz sanatı benim işim. Kendim çalıp kendim oynuyorum. Belki sırf kendimi inandırmak için cümle kuruyorum, kendime. Çünkü yaşadıklarımı yazıyorum ama onları gerçekten yaşıyor muyum bilmiyorum.
O gün sana “bak perdelerini kaldırdın işte, duvarların yıkıldı,o kadar da zor değilmiş değil mi!?” deseydim, keşke deseydim.
"Goethe'den Ruha Dokunan Düşünceler" yeni adıyla "Ne Demiş Goethe"
Goethe, gerçek bir Faust, İranlı, Hintli, Barbar, Yunan, İtalyan... Bütün milletlerin vatandaşı ve bütün çağların insanı. Zamanın ve mekânın dilediği bölümünde yaşar. Dünya ve tarih has bahçesidir. -Cemil Meriç
0 yorum: on "perde."
Yorum Gönder