Kalbim
koptu. Aksaray’ daydım. İğne atsan yere düşmez, top patlasa binlerce mevta. Kalbim
koptu.
Bazen
filmlerde görüyordum seni. Artist olmuşsun. Onların gözleriyle karşındaki
benlere bakıyordun. Yüzünü tutuyordum ben senin ve sen “bu gerçek” diyordun. Bu
gerçek.
Sen
gittiğinden beri gerçeklik kılık değiştirip duruyordu oysa. Uzun zaman stabil
kaldığı da oluyordu ve ben bu sefer bu gerçek diyordum. Cümle kurmayı
unutuyordum. Yani konuşma dilini değil elbette, o birini kurarken ötekini
kovalayan cümlelerden olanını…
Bazen
seni düşünemediğim için kendime kızıyordum. Gerçek olan bu değilse, düşünememek
de normal diye avunuyordum sonra. Dedim ya gerçek kılık değiştirip duruyordu.
Sonra
sen filmden bana bakıyor ve bir cümle kuruyordun. Sonra o cümlen zamanlarca
beynimin kıvrımlarında bir görünüp bir kayboluyor.
“Gençtik”
diyorsun, “tecrübesizdik bu çocuğu yaptığımızda” . “çocuk gerçek mi” diyorum. Çocuk
büyüyor, çocuk hastalanıyor, biz bu gerçekliği sorgularken belki ölüyor. Sen “gençtik”
diyorsun.
Biz gençtik diye çocuk ölüyor.
0 yorum: on "çocukluk"
Yorum Gönder