Özünü tartışmamak kaydıyla iyi sayılabilirdi.oysa ne zordu kötü görünen insanların bile özünde iyi olduğunu savunabilmek.
İncele.
İnce eleyip sık dokumamak elinizdeyse ,incelediğinizde, sıradan insanlardan biraz farklı gibi görünse de değişen çok fazla şey olmuyordu insanlara yaklaşımı hususunda.
Fransızca konuşuyor oluşu başta enteresan gelebilirdi ve fakat ve lakin başka hiç bir dil ruhunun sert ama kibar bi şekilde dışa vurumunu böyle net böyle açık sağlayamazdı ,, eminim.
Garip gelebilirdi soracağı sorular ama etkileme imkanı bulamazdı yoksa,başka...
Siyahın sizi içinize çekişi de tüm renkler ya da aslında hiç bir renk oluşundan değil midir zaten.
Aynı öyle işte.
Hem hepsi hem hiç bir şeye bu kadar dahil oluşu. Sıradan insanların kurduğu cümlelere benzer cümleler kurduğunda içinizin ayaz gecelerinde titrediği kadar bile titremeyişi bundandı.oysa söylenişi,hayıflanışı,omuz silkişi depremler yaratıyordu.yaratabilirdi de her daim.
Güzel cümleler kurmak ve bu güzel cümleleri herkesin kurduğu cümlelere hiç benzemeden kurmak ve bu cümlelere herkesin baktığı açıdan bakmadan anlamaya çalışmak.
Belki oydu.
Beni de özel yapan buydu. kurduğu herhangi bir cümleye en az üç boyutunu katmadan duymazdan gelmem,her kelimesine hikaye kurmam,
belki de beni de özel yapan buydu.
bu meraktı kelimelerin harflerinin doğumuna gidişim,tarihine dönüşüm.
Özel.bu kelime ne boş ne değersiz geliyor bir bilseniz..o olsaydı bu kelime yerine de farklı bir kelime bulabilirdi.eminim buna.
Ha doğru unutmuşum zaten. Fransızca konuşuyordu değil mi...fransızca kokuşuyorduk. konuşmuyor,kokuşuyorduk. Ondan o fransaya gitti,ancak orası paklar bile demeyeceğim.
Bense Fransız kaldım.
0 yorum: on "FRANsız"
Yorum Gönder