Çünkü biz ceza kavramı üzerine böyle şeyler düşünüyoruz ve ceza gibi hukuk okuyoruz. Sevgisiz kalmış insanlara acıyoruz ve herkesi bir ömre yetecek kadar sevmek istiyoruz.
Bir insanın gözleri kaç renk olabilir onu düşünüyorum. O kadar koşturuyorum, o kadar yoruluyorum ama yine de gözlerinin renkleri kahve molalarıma eşlik edebiliyor. Siyahrengi, kahverengi, elmasrengi, gökrengi, hangirengi…
Bana renkleri anlat diyorum ona ve o art arda cümleler kuruyor. Nur içinde uyandığım sabahlara renkler veriyorum diyor, en mavi sabahlar onlar, öğlen çağı yeşil, beş çayı sırma, akşamüzerleri akşamsefası rengi ve geceler mor.
Niye siyaha boyuyorsun hayallerini o zaman diyorum, ben o renklere dokunmak isterdim. O renklerin üzerini siyaha boyuyorum diyor, sen baktığın zamanlar pastel boyayı kazıyorum, altından yine renkler çıkıyor.
Bu resme hayran oluyorum ve o yüzden gözlerimi kapıyorum ben de. O resme hayran oluyor ve o resim gibi bakıyor. O resmi alıp gözlerimin içine koyuyorum ben de, kahve molalarıma eşlik ediyor.
"Goethe'den Ruha Dokunan Düşünceler" yeni adıyla "Ne Demiş Goethe"
Goethe, gerçek bir Faust, İranlı, Hintli, Barbar, Yunan, İtalyan... Bütün milletlerin vatandaşı ve bütün çağların insanı. Zamanın ve mekânın dilediği bölümünde yaşar. Dünya ve tarih has bahçesidir. -Cemil Meriç
0 yorum: on "hangirengi"
Yorum Gönder