Manşet

3 Mayıs 2008 Cumartesi

bir gece bin senaryoyla gelir

sürekli görünüp kaybolan bir yüz var,yok yok sadece yüz dersem haksızlık etmiş olucam.bütün halleriyle gayet meydanda kendisi.okula giderken yanımda beliriveriyor bir anda.benimle yürüyor.sahilde çay içerken geliyor mesela,sarılıyoruz,birlikte içiyoruz çayı,evde demlediklerimiz gibi olmuyor.sonra vapurdaki simitçiden aldığımız simitleri(elbette ki ben veriyorum siparişleri) o da benimle parçalıyo.atıveriyoruz martılara.kahkaha.
evde oturmuş televizyona bakıyorum boş boş,az sonra film başlicak.yandaki koltukta tutmuş yavru kediyi kollarından,dizlerinin üzerinde iki ayağı,baş parmaklarıyla burnunu gıdıklıyo kedinin.ve kedi hapşırıyo.komik bi görüntü inanın.ben kıkır kıkır...
arkadaşlarla dolanıyoruz.bi mesaj yazıyorum telefona sanki ondan gelmiş gibi,ben gidiyorum diyorum sonra,beni bekliyo üsküdarda.neden anlam veremiyo kimse anlamıyorum büfeden aldığım sosisliyi yerken yüzümde bi gülümsenin asılı kalmasına.otobüsten geçenlerin içlerinden geçenleri tahmin edebiliyorum,hani beşiktaş kabataş arası bi yol var ya,hava bu kadar güzel ve ağaçlara poşet sarmışlar diye mutludur şu kız.(yanımda oysa,ne isterim daha)
(gümüşsuyunda bir ev,yerler tahta,duvarlar beyaz.kilimin kenarında,yerde cdler dizili,istediğini seç,dinle,izle,kapıcı gelip aidatı verecekmisiniz yoksa evi boşaltacak mısınız diye sorduğunda duymamazlıktan gel....)
konser,konserde bi ben oturuyorum yerde,bi de o,gerisi de umrumda değil zaten...
okulun koridorları çok ürkünç,insanlar sırayla dizilmiş,herkes hakkımda konuşuyor sanki,biliyo musun bu kızz,biliyo musun şu kız..uğultu,gürültü,içimden gelen imdat çığlığı..
endişe,annem,ablam,çok fazla endişe duymaya başlıyo halimden,mutfakta konuşurlarken duydum:
'bu kız durup durup biriyle buluşucam diyo,kaçıyo gidiyo,buluştuğu kimse de yok,geçen gün gözlerimle görmesem...'
kantinde oturuyodum,öyle güzel biri vardı ki karşımda kendimi ona bakmaktan alamıyodum.bi adamın görünüşünü duruşu,tavırları,başını sağa sola sallayışı,mimikleri oluşturur,kaşının gözünün şekli hep ikinci plandadır.inanamıyorum gördüklerime içsesimle eş bu adamın her bir hareketi.geliyor galiba,merhaba dicek galiba......

o günün gecesi bir mektup yazar.veda mektubu mu,itiraf mektubu mu,intikam mektubu mu,isyan mektubu mu,umut mu anlattığı,bilmez kimse..yanıt mektubun ulaştığı anda gizlidir çünkü.mektubu yazdığının ertesi günü yollara düşer,ermeni mezarlığı gittiği yer,enteresan mı,bi taş bulur sonunda,adı ishak,geçtiğimiz aylardan birinde yapışmış mezar taşına donuk ifadesi,ölü gibi.......(?)

'sana sarıldığım zaman sanki dünya duracak sevgilim. adem elmandan derin bi nefes çeksem içime bütün gözyaşları dinecek,bütün ateşler sönecek..
sen olmasan sevgilim,durucak dünya,bi daha hiç dönmeyecek,ben şunu yapamicam,ben bunu yapamicam bi daha,şuraya gidemicemle başlayan cümleler kurucam sanki yaşamicam... light my fire diye bi şarkı olmayacak mesela,çalmicak bi daha hiç bir yerde,hiç bir filmi izlemicem,üsküdara beşiktaşa,kadıköye,beşiktaşa,ortaköye,taksime gitmicem,adalara kalkan vapura hasret çeksem de hiç binmicem bi daha.,gümüşsuyundaki yokuşu hiç çıkmicam,yere kilim sermicem,kedilerden nefret edicem, elime kalem,önüme kağıt almicam,hiçbir adamı sahnede canlı dinlemeye gitmek için haz duymicam,martılara simit atmicam,ekmek de atmicam,hem belki onlardan da nefret edicem,toprağa dokunmicam,çiçek ekmicem,hiçbir meyvayı dalından koparıp yemicem,.çay demlemicem,demlenmiş çaydan da nefret edicem,oje sürmicem,saçlarımı yıkamicam,saçlarımı kimseye tarattırmicam,msj atmicam,gelen mesajları okumicam hatta telefon kullanmicam,belki telefonlardan da nefret edicem.,çalan hiç bir kapıyı açmicam..
yok olucam, yok olucam..
yalan sevgilim yalan,sen olmadığında bi bok değişmicek,yine aynı dönücek dünya,aynı çalacak kapılar,apartmanından bi nefes eksilmiş olucak,aynı mesaj sesiyle irkilcem ben,biri bana canım derken....
yalan sevgilim. sözler vermişken sana,bi gün bi yerde otururken karşımda oturan adamın bakışları ilgimi çekicek.yanıma yaklaşırken elimi,gözümü nereye koyacağımı şaşırıcam.artarda kurduğu cümlelerle dans etmesini öğrenicem,bana dokunmasını herşeyden çok isticem.
yalan sevgilim.yanına geldiğim zaman biliyorum ki çok şey değişmiş olucak.dünya ağzıma sıçıcak belki ama vazgeçmicem yine de hayatta kalmaktan.
ama unutmicam,yalan,bi kısmını unutmicam en azından..
herkesin endişesi hafızalardan silinecek.....'

mektup ulaşması gereken yere ulaşmıştır artık.......................................................

Herkese göster : Tweet This ! Share On Facebook ! Share On Google Plus ! Add To Del.icio.us ! Share On Digg ! Share On Reddit ! Share On LinkedIn ! Pin It ! Post To Blogger ! Share On StumbleUpon ! Share On Friend Feed ! Share On MySpace ! Share On Yahoo Buzz ! Get These Share Buttons ! Google Bookmark ! Create PDF And Print Friendly ! Blog Feed !

0 yorum: on "bir gece bin senaryoyla gelir"

Yorum Gönder