Adamın yapısına ne kadar zıtsa söyledikleri ama bir o kadar içinden geçenlere denkse karın boşluğunuzda bir yeri her zaman ağrıtır.
Saçları dağınıktır.
Dış görünüşüne verdiği önem aynanın söylediklerinden bağımsızdır.
Dudakları ince;
Kurduğu cümleler kalındır.
Doğuştan değildir sonradan büyümüştür duyu organları ki daha iyi algılayabilsin çevresini.
Hem algılayabildiği kadarı kimseye benzemez,eğitilmiş bir yabanidir.
Yürüyüşü de kimseyi andırmaz.
Sokak sokak değildir sanki o yürürken,ancak dekor,belki dekor.
Yürümek hiç,sanki salınmak gibi.
Ama o oynadığı oyunun içinde bir tiyatrocu asla değildir.
Siz asalak diyebilirsiniz yaşayışını düşünüp,konuşsanız hiç.
Nasıl anlatsam size tezatları..
Örneğin şişi almış eline örgü ören bir erkek görüntüsü düşünün,piyanoyu aynı hassasiyetle çalışını da ekleyin,aynı parmakları büküp sert bir yumruk attığını hayal edin karşısındakine,,işte böyle...
Adam susmaya karar vermiştir incecik dudaklarını kıvırıp.saklayabilmek için sakal bırakmıştır belki.
Saçları hala dağınıktır.
Sizin umrunuzda olmaması engellemez bazı ayrıntıların,hayatın içindeki gerçek ayrıntıların,onun zaten umurunun yakınından bile geçmemiştir,ama sizin umrunuzda olmaması başkalarının umurlarına dokunduğu anda sona erer.işte bundandır umrunuzda olmaya başladığı anda sona erişi.
ya onun gibi yaşayacaktınız ki bunca hisliyken bu imkansızdır;
ya da o halde yaşamayacaktınız umrunuza dokunduğu yerde durup.durabilip.
Bundan en gerekli olandır masalları gerçek yapmamak bazen,
Masallar masal olarak bu sebepten kalmalıdır.
Saçları hala dağınıktır.
0 yorum: on "cenaze marşı"
Yorum Gönder