BÜYÜ
istanbulda büyülendiğimde yaşım küçüktü.gri bulutlar asfalttan sanırdım.bi gün yükseldim.ege semalarından gri bi bulut üzerime gelmeye başladı.gri olduğundan uzak durmam gerekiyodu,çarparım bi yanımı actır.pamuklu yanlarına dokunmakla yetindim o yüzden.ama geri gidemedim.bi gün bulut içine aldı beni.hiçbişey göremedim ama içim dışım huzurdu.öğrettiği şarkılardan birini söylüyodum.bu huzuru anlatamam yaşamanız lazım kendini ait hissetmenin verdiği zevki.gözlerinin rengini hala bilmiyodum oysa.çünkü tarif edecek kelime yok;büyülenmiş kalbimin renginde,kara büyü.buluttan dışarı çıkardım arada,çünkü ben özgürdüm ve dış dünya da bana ait.bi gün diğer bulutlarla çarpışırken algıları bana sen dışarı çık dedi bulut.tamam dedim,ne biliyim ben bulutun dışında nefes almayı unuttuğumu.çıktım kendi rızamla ama.sonra hemen ardından girmek istesem olmuyo..asfaltı hatırlıyorum.bi kere çarptım başımı,ağrıdan geceler boyu uyuyamadım. yılmadım,denedikçe kanamaya başladı gözlerim.ben başımla bulutu zorluyorum içine girmek için,ağzım yüzüm kan.yere iniyim dedim,koyayım büyülü kalbi aldığım yere.aşağı inmeye yeltendim,sıkıştırıyodu bulutlar.tam o sırada yağmaya başladı bulut.başımı göğe kaldırdım,ağzımı açtım,üstümü çıkardım,kendimi açtım,içime girdi yağmur suları,kanıma karıştı.taş gibi bulut su gibi dolanmaya başladı içimde;beynime hoş bi kan kokusu sıçradı.çıkmadı üstelik,gece oldu,gün oldu,kaldı.şimdi ben,bir büyülü kalp,gökyüzünde...bulutun içindeyken de biz yağar mı o yağmur,ömrümüzün kalanı geçer mi bulutun içinde düşüyle uykuya dalıyoruz.......
0 yorum: on " "
Yorum Gönder